Ergenlik değişim demektir. Ergenler hem büyürler, hem de değişirler. Ergenler birçok alanda değişime uğrarlar. Ergenlik bazı yazarlara göre, ikinci doğum gibidir. Çocukluktan yetişkinliğe geçilen bir dönüşüm sürecidir.
Dolto, ergenleriyeni dğan bebeklere benzetir. Nasıl ki yeni doğan bebekler dış dünyada yaşamaya alışmaya çalışıyorlarsa, ergenler de yaşadıkları değişimlere uyum sağlamaya çalışırlar. Yeni doğan bebekler gibi kırılgan ve dayanıksızdırlar. Ayrıca ergenleri kabuk değiştiren yengeçlere benzetmektedir. Yengeçler de kabuk değiştirdikleri dönemde zayıf ve savunmasızdırlar. Eğer bu dönemde yaralanırlarsa, bu yaranın izini tüm yaşamları boyunca taşırlar. Bu dönemde yaşanan sorunların çözümü bu anlamda yetişkin hayatını da etkileyeceğinden oldukça önemlidir. Ergenlik dönemi ergenin oldukça zayıf ve duyarlı olduğu bir dönemdir.
Ergenlik dönemi bir hastalık değildir. Doğal ve gerekli bir süreçtir. Ancak ne var ki genellikle yetişkinlikte görülen ruhsal hastalıkların başladığı bir dönemdir. Ergenlik döneminin en önemli sorunlarından biri hüzündür. Bir yas dönemidir, giden çocukluktur. Giden çocukluğun yası tutulur.
Ergen terapisinde ergen terapistleri öncelikle, ergenin yaşadığı sorunları değerlendirerek psikoterapiye gerek olup olmadığını tespit eder. Ancak genellikle ergenler bu dönemi zorlanarak geçirirler. Bu sürecin daha sağlıklı atlatılabilmesi için de ergen terapisinin uygulanması gerekebilmektedir. Her ergen farklı sorunlar geliştirerek bu dönemi yaşar.