Çocuğu Koşulsuz Kabul Etmek
Koşulsuz kabul diğerini kabul etmek için hiçbir şartın olmadığı durumdur (Standal, 1954).
Çocuğa ‘olduğum halimle de sevilmeye değerim, annemin/babamın beni sevmesi başarılı olmama uslu olmama vs. bağlı değil hissi’ veren şey ona gösterdiğimiz koşulsuz kabuldur. Beni sevmeleri için bir şey yapmam lazım hissine kapılan çocuk kendini rahat ve özgür hissedemez. Kendini özgür ve güvende hissetmeyen çocuk ise gelişimini olağan seyrinde tamamlayamaz.
Ronald Rohner’in 10.000 katılımcıyı incelediği araştırmasına göre, hissettikleri kabul görmemiş, devamlı eleştirilerek büyümüş çocuklar daha kaygılı, sosyal ilişkilerinde daha saldırgan ve güvensizdirler.
Çocuğumuz her an hata yapmaktan korkan, diken üstünde oturan, son derece temkinli veyahut ne yaparsam yapayım zaten bir kusurumu bulacaklar diye düşünüp oldukça savruk vurdumduymaz hırçın bir çocuk haline gelebilir.
Peki çocuğumuza onu koşulsuz kabul ettiğimizi nasıl hissettirebiliriz?
Ona göstereceğimiz ilgiyi ve sevgiyi bir şarta bağlamadan vererek işe başlayabiliriz. ‘Sınavdan yüksek not alırsan seni sevdiğin bir yere götüreceğim’, ‘uslu olmazsan kardeşine vurursan seni bir daha sevmem’, ‘ dediğimi yapmazsan sana küserim’gibi cümlelerden mümkün olduğunca kaçınmalıyız.
Çocuğu koşulsuz kabul etmek onun yanlışlarına göz yumup sürekli ona iltifatlar etmek demek değildir. Birer rehber olan biz ebeveynler tabi ki çocuğu doğru yola sevk edeceğiz. ‘Sınavdan yüksek de alsan düşük de alsan sen benim canım kızımsın/oğlumsun. Derslerine biraz daha fazla çalışırsan daha iyi notlar alabileceğine inanıyorum. Hadi bakalım neler yaparsak daha iyiye gideriz diye bir düşünelim?’ gibi bir cümle hem çocuğu annem/babam beni başarısız olursam sevmez endişelerinden kurtarır hem de çabalaması için ona gerekli motivasyonu sağlar.
Koşulsuz kabul çocuğun hissettiklerini de kabul etmeyi kapsar Özellikle de olumsuz duygulara bizim toplumumuzda çok müsamaha gösterilmez. ‘Babaannemi sevmiyorum’ diyen bir çocuk hemen susturulur. Öfkenin nefretin üzüntünün ifadesine izin verilmez. Kötü hissettiği halde etraf tarafından bu hislerinin yaşanmasına izin verilmeyen çocuğun hem kafası karışır hem de duygularını anlamada kabullenmekte zorluk yaşar. Bu sebeple iyi duyguların ifadesine gösterdiğimiz izni kötü duygulara da vermeli ve çocuğun bu olumsuz duyguların doğal yaşamın bir parçası olduğu anlamasını sağlamalıyız.
Çocuğumuzu koşulsuz kabul ettiğimizde dünya onun için daha güvenli hale gelir. Özgürce adımlar atar, dener yanılır, bir çok tecrübe kazanır. Anne babasının koşulsuz kabulüne sahip olan bir çocuk başkaları tarafından de sevilebileceğine inanır.