Küçük Gün Işığım
“Küçük Gün Işığım” veya özgün İngilizce adıyla “Little Miss Sunshine” 2006 yılı yapımı, 101 dakika süren ABD yapımı dram filmidir. 79. Akademi Ödülleri’ne En İyi Film dahil 4 dalda aday olurken bunlardan ikisini kazanmıştır. Türkiyede 27 Nisan 2007 tarihinde gösterime girmiştir.
Yönetmenliğini Jonathan Dayton ve Valeria Faris yapmıştır, senaryosunu Micheal Arndt yazmıştır.
Oyuncuları, Greg Kinnear, Steve Carell,Toni Collette,Paul Dano,Abigail Breslin ve Alan Arkındır.
Yapımcı firma ise Big Beach Films, Third Gear Productions LLC’dir. “Küçük Gün Işığım” bir yol filmidir, bu yolda karakterlerin yaşadığı heyecanlar, bazı talihsizlikler, kendini gerçekleştirme, farkındalık kazanma ve Kaliforniya yolculukları esnasında edindikleri yeni bakış açıları filmin konusunu oluşturmaktadır.
Hikayedeki her karakter köklü bir değişiklikten geçiyor, yolculuk esnasında kullandıkları VW otobüsü bile. Aslinda, bu yolculuk karakterlerin kendilerini keşfetmenin yolculuğu, filmdeki her karakter kendi yolculuğuna çıkıyor , yaşadıkları Kaliforniya yolculuğunun aslında aile için olumlu bir değişimin sembölü olduğu gözlenmiştir.
Küçük Gün Işığım ve Aile
Albuquerque, New Mexico’lu olan Hoover ailesi yaşadıkları Kaliforniya seyahatleri öncesinde disfonksiyonel bir aile olarak tanımlanabilir. Hoover ailesi filmin başlarında, aile içi iletişimde, çevresel faktörleri yönetmekte ve normal işlevlerini yerine getirmekte zorlanan bir aile olarak gözlenmiştir. Aile içerisinde her bireyin bazı tuhaflıkları gözlenmiştir. Büyükbaba eroin bağımlısıdır. Frank intihar etmiş fakat ölmemiştir. Dwayne sessislik yemini etmiş ve tüm hayatını pilot olmaya adamıştır, en büyük hayali ilerde pilot olmaktır. Richard’ın başarı takıntısı ve her daim kazanma konusunda obsesyonu vardır. oysaki iş hayatında kaybettiği gözlemlenmiştir. 7 yaşındaki Olive güzellik kraliçesi olmak istiyordur ve ilgili anne Sheryl ise de bu meselelerin hepsi ile uğraşmaktadır. Sheryl’nin Frank’ı (erkek kardeşini) hastaneden aldığı akşam, Sheryl’a kız kardeşinden bir telefon gelir ve kızkardeşi o gün Sheryla telefonda Olive’nin yarışmada finale kaldığını regional little miss sunshine pageant ve state pageant olmak içinde Kaliforniya’ya gitmesi gerekiğini söyer. Olive tam olarak “güzelllik kraliçesi” prototopine uymamaktadır ama yinede ailesi Ailesi bu yarışmaya katılmanın Olive için çok önemli olduğunu bilir ve o yüzden birlikte Kaliforniya’ya yola çıkılır. Kaliforniya yolculukları esnasında da bir sürü aksilik yaşandığı görülür, Richard 9 adımlık kişisel yardım programının başarısız olduğunu öğrenir, büyükbaba aşırı doz eroinden dolayı hayatını kaybeder ve Dwayne renk körü olduğunu ve artık uçuş okuluna gidemeyeceğini öğrenir ve film komik bir dans sahnesi ile son bulur.
Anne Sheryl filmde ailedeki en güçlü ve aileyi toparlyan bir arada tutan bir fügür olarak gözlenmiştir. Hoover ailesindeki her bireyin kendine ait bazı ilginç karakteristik özellikleri olduğu gözlenmiştir. Hoover ailesinin her bireyi hikayeye ayrı bir değer katmaktadır. Filmde başlıca 6 karakter vardır, bu karakterler Richard,Sheryl,Frank, Dwayne,Olive ve büyükbabadır.
Küçük gün ışığı filmi bir tür aile draması filmidir. Ailenin her ferdinden kaynaklanan birçok çatışmayı içererir. Filmde geniş aile örneğinin işlendiğini gözlemlenmiştir. Hoover ailesi ikiden fazla kuşağı bulunduran aile yapısına sahiptir. Hoover ailesi kendi içerisinde çekirdek aile yapılarını barındırsa da genellikle ekonomik kaygılar ve sağlık koşulları nedeniyle bir arada yaşayan dede, amca, anne, baba ve çocuklardan meydana gelmektedir.
Aile toplumun bir parçasıdır. Farklı karakterlere sahip olan insanların aynı çatı altında yaşaması ile oluşur, aile içerisinde her karakterin birbirlerinden farklı özellikleri vardır ve bu farklılıkları ile birlikte birbirleriyle etkileşime girerler. “Küçük Gün Işığı” filminde aile üyeleri bazen birbirleriyle çatışma halinde olsalar bile, filmde aile üyeleri birbirlerine destek verir ve problemleri birlikte çözmeye çalışırlar. Aile içindeki bireyler arasında beraberlik, sadıklık, ve birlktelik değerleri gözlenmiştir. Abla Sheryl kardeşi Frank’ı intihar’a kalkıştığında ve hastaneye kaldırıldığında, durumu öğrenir öğrenmez Frank’ı hastanede ziyaret etmiştir ve onu hastanede yalnız başına bırakmak yerine kendi evine getirmiş ve onunla ilgilenmeye başlamıştır. Ailenin her daim belirli denge içinde, kararlı ve dayanıklı durabilmesi aile için pozitif bir etki olarak gözlenmiştir. Büyükbaba eroin kullanımı yüzünden emeklilik evinden atılınca yine Hoover ailesi babalarını yanına almıştır. Dwayne ise sessizlik yemini etmiş, kimseyle konuşmayan anti-sosyal tutumlar sergileyen bir çocuk olarak gözlenmiştir, Dwayne’nin sessizlik yeminini kimseyle konuşmamasını Hoover ailesi, Dwayne’nin konuşması için üstüne gitmek yada yaptığının anlamsız bir şey olduğunu söylemek yerine anlayışlı bir tutum ile karşılamıştır hatta babası Richard’ın Dwayne’i aylardır kimse ile konuşmamasını ve bu konudaki kararlığını tebrik ettiği gözlenmiştir. Yolculuk esnasında, Dwayne, renk körü olduğunu öğrendiğinde, yaşadığı şoktan sonra yine konuşmaya kararı almıştır. Ailenin yine Dwayne’nin bu kararınıda desteklediği gözlenmiştir. Hoover ailesinin birlikte problemleri çözüp bu problemler ile birlikte yüzleştikleri görülmüştür. Hoover ailesinin birlikteliğe ve stabiliteye önem verdiği gözlenmiştir.
Hoover ailesinin yaşadığı bazı çatışmalar iç conflict olarak değerlendirebilir. İç conflict’e örnek olarak ailenin Kalifornaya seyahatini düşünebiliriz Kalifornaya nasıl gidileceği aile içinde iç conflict’e neden olmuştur. Oliver ve Sheryl dışında bu yolculuğa kimse çıkmak istememiştir, yolculuk fikri kısa sürelide olsa aile içerisinde bir kaos durumuna neden olmuştur. Uçak ile gidilmek istenmemiştir pahalı diye ve nasıl gidileceği üzerinde bir süre düşünülmüştür, en son VW otobüsü ile gidilmesine karar verilmiştir, bu düşünme ve karar verme süreci içerisinde Hoover ailesinin stres yaşadığı gözlenmiştir.
Değişim Aile ve Stres Modelleri
Yola çıkmak önce ailede stres faktörü yaratmıştır, çünkü literatürde stres dengenin bozulması ve yeni-denge kurma diye tanımlanmaktadır. Kızları Oliver’in güzellik yarışmasına katılmaları için çıkacakları Kalifornaya yolculuğu, Hoover ailesinde stres faktörü yaratmıştır, çünkü çıkacakları bu yolculuk bazı dengeleri bozcaktır ve Hoover ailesinin yeni-denge kurmalarını gerekli kılcaktır ve aynı zamandada çıkacakları bu yolculuk bir değişimi de beraberinde getircektir, ve bu değişimin başlarda, Olive ve Sheryl dışındaki aile bireyleri tarafından tehdit olarak algılandığı gözlenmiştir. Connan, stresi homeostatik dengeyi bozan her şey, homeostatik dengeyi yeniden sağlayacak bir süreci başlatır ve bu sürece “stres” adını verir. Başka bir deyişle, mevcut dengeyi bozan herşey aslında stres olarak tanımlanabilir.
Literatüre göre; stresten etkilenme oranı stresör/stres faktörleri(şiddet/yoğunluk) ile doğru orantılı iken, kaynaklar /koruyucu faktörler(güç /dayanıklılık) ile ters orantılıdır. Filmin başlangıcında Hoover ailesindeki bireylerin birbirlerinden biraz kopuk olduğu,aile içerisinde sevgi, duygusal bağ gibi kaynaklarının az ve zayıf olduğu gözlemlenmiştir, o yüzden Kalifornaya seyahati bile aile içerisinde stres unsuru yaratmıştır.
Filmin ilerleyen dakikalarında ise Hoover ailesini gözlemlediğimizde, bireylerinin her geçen dakikada birbirleri ile yakınlaştıkları görülmekte ve bu yakınlaşmanın koruyucu bir faktör oluşturduğu gözlenmiştir. Yoculuk esnasında da Hoover ailesi birçok talihsiz olay ile karşı karşıya kalmıştır. Ve bu yaşadıkları tahlihsiz olayların( büyükbabanın aşırı dozda eroinden ölmesi, arabanın arızalanması vs.) onları birbirine bağlamada pozitif bir etken olduğu görülmüştür. Aile bireyleri arasında iletişim, sevgi bağı güçlendikçe, aile bireyleri zor durumların üstesinden bu kaynakları ile gelmeyi başarmıştır, bu kaynaklarrın zor durumlarda koruyucu faktör rolünü üstlendiği görülmektedir.
Çıktıkları Kaliforanya yolculuğu, aileye birçok şey katmıştır, aile bireylerini birbirlerine yakınlaşmıştır. Hoover ailesini Kaliforniya yolculukları sonrasında ideal aile olarak tanımlanabilir, büyükbabanın ani vefatı, arabalarının birdenbire bozulması durumlarında yani kriz zamanlarında bile Hoover ailesinin yapısını esnetecek güce ve kaynağa sahip olduğu gözlenmiştir Hoover ailesinin yolculuk esnasında edindiği bu kaynaklar dürüstlük, stabilite, sevgi bağı vs. olarak tanımlanabilir.
Psikopatoloji ve Aile
Filmdeki Frank karakterinin ağır bir depresyon sürecinden geçtiği gözlenmiştir. Literatüre göre, depresyon ruhsal bir bozukluk olarak tanımlanmaktadır. Frank karakterinde olduğu gibi ağır depresyonlarda bireyin artık yaşama sevinci kalmaz. Depresyonda olan bireyler gelecek hakkında, kendileri ve diğerleri hakkında olumsuz düşünceler taşırlar, ya kendilerini diğer insanlardan izole olarak hissederler veya kendilerini diğer insanlardan izole ederler. Depresyon vücuttaki enerjiyi emer ve yataktan kalkcak ve depresyondaki bir birey günlük fonksiyonlarını yerine getirecek kadar enerjiyi bile bulamaz kendinde. Literatüre göre; depresyon “ yaygın soğuk” psikolojik bozukluk olarak tanımlanmış ve insanların akıl sağlığı merkezlerine başvurma nedenleri arasında ilk sırada gösterilmiştir. Filmdeki Frank karakteri de filmin başlarında, tüm hayatının bittiğini ve artık sona geldiğini düşünmektedir. O sırada Frank’ın depresyona girdiği zamanda hayatında Frank’ı besleyeyen herhangi bir kaynak olmadığı gözlenmiştir, Frank ailesinde ayrı yaşamaktadır, sosyal hayatı okuldan atıldıktan sonra tamamen bitmiştir, sevdiği kişi tarafından reddedilmiştir. Eğer Frank’ın beslendiği bazı kaynaklar olsaydı bu kadar ağır bir depresyon yaşamayacağı düşünülmektedir ve bu yaşadığı ağır depresyondan dolayı Frank intihar ‘a kalkışmıştır.
Araştırmalara göre her yıl dünyada birçok insan intihar etmektedir, insanlar intihar ederler çünkü acılarından kurtulamayacaklarına inanırlar ve geçici problemlerlerini kalıcı bir yöntem ile çözmeyi isterler ve en kalıcı ve etkin yolunda intihar olduğunu düşünürler ve yine literatüre göre, intihar eden insanların çoğunun duygusal ve sosyal yönden beslenecekleri kanallarının sayısının az veya sınırlı olduğu öne sürülmektedir. Frank, Profösör olarak çalışmaktadır, öğrencilerinden birine aşık olur, aşık olduğu öğrencisi olan çocuk Frank’ı reddetmekle kalmaz birde Frank’ın üniversitedeki düşmanı ile ilişkiye başlar. Frank bunları öğrendiğinde söylememesi gereken şeyler söyler ve bu yüzden işten kovulur tüm bu acılardan kurtulmak için de nihai çözümün intihar olduğuna karar verir, Frank için intihar tek çözüm gibi görünür, çünkü Frank neredeyse tüm hayatını aşık olduğu çocuk ve kariyeri üzerine inşaa etmiştir ve bu ikisinide kaybedince tüm hayatı elinden gitmiş gibi hisseder, intihar başka bir çkıl yolu bulamaz, çünkü duygusal ve sosyal yönden besleneceği başka kaynak yoktur, Hoover ailesiyle yaşamaya başladıktan sonra Frank’ın olumlu değişikler yaşadığı gözlenmiştir çünkü Hoover ailesinde duygusal olarak beslenmeye başlamıştır.
Yorum
Film duygusal anlar yaşatmıştır. Filmi izlerken zaman zaman seslice güldüm bazı anlarda ise gözlerim yaşardı.Filmin vermeye calıştığı ana mesaj insanların ne düşündüğünü önemseme, kendin ol, kendini olduğun halin ile sev ve mutlu olduğun şeyi yap mesajlarıydı.“Küçük Gün Işığım” filmi, Kaliforniya seyahatinin Hoover ailesinde yarattığı köklü değişiklik gibi bazen bizde tehdit unsuru stres yaratan bazı durumların hayatımızda çok güzel köklü değişiklerde neden olabileceğinin altını çiziyor. Gerçekleştirdikleri Kaliforna seyahatleri, Hoover ailesinin fonksiyonel bir aile olmasında büyük rol oynamıştır. Filmde disfonksiyonel bir ailenin fonksiyonel bir aileye dönüştüğü gözlenmiş ve başlangıçta stres yaratan bir durumun daha sonra aile için nasıl avantaja dönüştüğü gözlenmiştir. Filmde olağanın dışına çıkılmış, bazı basma kalıpların yıkıldığı görülmüştür. mesela uyuşturucu bağımlısı olarak büyükbabanın seçilmesi olağan durumun dışına çıkmaya örnek olarak verilebilir. Filmin psikopatoloji, değişim aile ve stres modellerini gerçekçi işlendiği gözlenmiştir. Büyükbabanın ani vefatı dışında film beklediğim çizgide işlenmiştir.